Ülkemizde genellikle 11. sınıfta başlayan, 12. sınıfta okulu ve hatta öğrencinin tüm hayatını geri plana atarak tek odak noktası haline gelen üniversiteye hazırlık sürecinin olumlu yanları olduğunu düşünen var mı?
Bu yıl TYT ve AYT sınavlarına girecek öğrencilerimizin işi kat kat daha zor. Dünyanın belki yüz yılda bir karşı karşıya kalacağı bir pandemi sürecinde, üzerlerindeki sınav baskısına sağlıkla ilgili endişeler de eklenmiş halde sınava girecekler.
“Herkes aynı durumda! Zaten sıralama sınavı, puan yükselir düşer ama sıralama değişmez! Endişelenmeyin, içinizi ferah tutun” yolunda yapılan önerileri görüyorum sık sık. İyi niyetle yapılıyor elbette ama rahatlatıcı olmadığının farkında söyleyenler de.
Ben biraz daha farklı bir pencereden bakmanızı sağlamaya çalışacağım. Çünkü bu döngünün dışına çıkmak mümkün.
Üniversiteye geçiş sürecinin lise son sınıfta girilebilen iki tanecik sınav sonrasında “yerleştirildiğiniz” “bir adet” okuldan ibaret olmaması nasıl olurdu düşünsenize?
Üniversite sınavının yılda 6 kez yapıldığını düşünün. Ve hangi sınıfta olduğunuza bakılmaksızın, istediğiniz sayıda sınava girebildiğinizi… Elde ettiğiniz sınav sonuçlarından en yüksek bölüm notlarının birleştirildiğini… Okul boyunca aldığınız notların, yaptığınız projelerin, katıldığınız etkinliklerin birlikte değerlendirildiği bir başvuru yapabildiğinizi hayal edin şimdi… Üstelik birden fazla okulun sizi kabul ettiği, sizin okul seçtiğiniz bir sistem… Rüya gibi değil mi? Ama rüya değil. Pek çok ülke, üniversite geçişinde öğrenciyi destekleyen benzer uygulamalara sahip.
Üniversiteye geçiş sürecinde öğrenci odaklı politikalar izleyen ülkeler, üniversite eğitiminde de bu politikalarını sürdürüyorlar elbette. Hangi alanda okumak istediğinize okula girdikten sonra karar verebiliyorsunuz örneğin. Ya da kendinize özel bir “curriculum” hazırlayabiliyorsunuz. Bölüm değiştirmek isterseniz, çift anadal (double major) ya da yan dal (minor) yapmak konusunda esnek olanaklardan faydalanabiliyorsunuz.
Yurtdışında üniversite okumak, sizden önce on binlerce öğrencinin başardığı, sizin de başarmak için sadece harekete geçmenizi bekleyen bir hedef...
Seçeneklerinizin farkına varın
Bu yıl sınava gireceksiniz. Çalıştınız, hazırlandınız. Pandemi koşulları olmasa belki daha da iyi hazırlanacaktınız ama bunu dert edinmenin sınav başarınıza bir katkısı olmayacak. Yani üzerinde durmanın size bir faydası yok. Neyin faydası olabilir? Sınav sonrasında, yurtdışı eğitim olanaklarını araştırmaya başlayabilirsiniz.
Kanada’da kolej alternatiflerini değerlendirebilirsiniz. İngiltere, İtalya ve Hollanda’daki liberal arts eğitimi veren kolejlerle bazı uygulamalı bilimler üniversitelerine başvuru şansınız devam ediyor. Eğer İngilizce ile ilgili sıkıntılarınız varsa, bu ülkelerin hepsinde önce İngilizce eğitimi, ardından üniversiteye devam etme olanağı sunan başvuru seçenekleriniz var.
Türkiye’de bir vakıf üniversitesinde ücretli olarak üniversiteye gitmeyi düşünüyorsanız, üniversite eğitiminin toplam maliyeti açısından saydığım seçeneklerin hemen hemen aynı bütçeye denk geldiğini aklınızda bulundurun. Burs seçenekleri ile maliyet açısından avantajlı bile çıkabilirsiniz.
Comments