Amerikan üniversitelerine başvuru yaparken öğrencilerin en çok zorlandığı konu, başvuru mektubu ya da öztanıtım hikayesidir.
Türkiye eğitim sisteminde "kompozisyon yazma becerisine" verilen önem azaldıkça, gençlerin bu alandaki yetkinlikleri de geriliyor. Çok değil sadece 20 yıl öncesine kadar, her Türkçe sınavının olmazsa olmaz bir parçası olan kompozisyon, artık dönem ödevi olarak bile yer bulamıyor müfredatta. Bu da Amerikan üniversitelerine başvuruda en önemli unsurlardan biri olan başvuru mektubunu, gençler için en zorlu konulardan biri haline getiriyor.
Başvuru mektubunun ne konuda ve nasıl yazılması gerektiği, başlı başına bir uzmanlık alanı. Aynı zamanda öğrenciden öğrenciye de büyük farklılık gösterebiliyor. Temel birkaç öneri ile, başvuru mektubunu nasıl yazacağını düşünen gençlere yol göstermek istiyorum.
Önem ve değer verdiğiniz bir konuda yazın
Başvuru mektubunuzun, sadece sizin kaleme alabileceğiniz türden, özel ve size özgü bir yazı olması, samimiyetinizi ve sizi yansıtması en önemli unsurdur. Sizin için önemli bir konuda yazacağınız başvuru mektubu benzersiz olacaktır.
Konu seçmek için geçmişinizden faydalanın
Yazmaya başlamadan önce, varsa eski günlüklerinizi, aile albümünüzü gözden geçirin. Büyüklerinizle, çocukluğunuz, okul anılarınız ve sizi nasıl biri olarak gördükleri konusunda küçük sohbetler yapın. Kişisel bir anekdot veya bir aile anısı, kişiliğinizi yansıtan çok güzel bir başvuru mektubuna dönüşebilir.
Söylemeyin, gösterin
Ne kadar zeki, çalışkan, gururlu veya özverili olduğunuzu doğrudan ifade etmek yerine, bunu ortaya seren bir olayı aktarmak her zaman daha etkileyicidir.
Okuyacak kişinin beş duyusuna da hitap edin
Mektubunuzun okuyan kişi, onu görmekle kalmasın, duysun, koklasın, dokunarak hissetsin hatta tadını alsın. Beş duyuya hitap eden türden ifadelere mümkün olduğunca yer vermeye çalışın. "Harika bir bahçemiz vardı" yerine "rengarenk çiçeklerin kokularının birbirine karıştığı pırıl pırıl bir bahçemiz vardı" diyebilirsiniz.
Tek bir şahıs ve zaman kipine saplanıp kalmayın
Daha kolay anlaşılır olacağını düşünüyorsanız, diyaloglar hatta bilinç akışı formu kullanabilirsiniz. Böylece her gün yüzlerce mektup okuyan bir akademisyenin dikkatin çekmeniz kolaylaşır.
Aktif cümleler kurun. Pasif ve bağlantılı cümlelerden kaçının
Zekice gibi görünse de pasif ve bağlantılı çok uzun cümlelerden oluşan bir mektup, yorucu ve zor anlaşılır olabilir. Açık ve anlaşılır olmaya öncelik verin.
Katı kompozisyon kurallarına körü körüne bağlanmayın
Kullandığınız dilin sizi yansıtmasına izin verin
Shakespeare gibi değil kendiniz gibi yazın. Ağdalı bir dil veya normalde kullanmayacağınız sözcükler kullanarak etkileyici olamazsınız. Samimiyet en etkili silahtır.
Başvuru mektubu giriş gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşması gereken bir edebiyat ödevi değildir. Gramer ve yazım kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmalısınız ama onun dışındaki her kuralı esnetebilirsiniz.
Mektubunuzu bir "olta" ile başlatın
Okuyucunuzu daha en baştan cezbetmenin avantajını kullanın. Girişinizi tasarlarken, akşamın ilerleyen saatlerinde, eline günün son kahvesini almış bir akademisyeni gözünüzde canlandırın. Okuduğu otuzuncu başvuru mektubu sizinki olabilir. İlk cümleden itibaren ilgisini çekmek için ne yapabileceğinizi düşünün ve girişinizi ona göre tasarlayın.
Konunun bir şekilde sizinle ilişkili hale gelmesini sağlayın
Başvuru mektubunuz sizi etkileyen bir karakter, rol model kabul ettiğiniz birisi, sizi çok etkileyen tarihi veya güncel bir olay hakkında olabilir. Ama mektubun sonunda akılda kalan asıl "kahraman" siz olmalısınız. Kişi veya olayların sizi nasıl etkilediğini veya sizde nası bir iz bıraktığını betimleme beceriniz mektubunuzu başarılı kılacak en önemli özelliktir.
İkinci bir gözün görüşünü alın
Güvendiğiniz, dil bilgisi kurallarını bilen birinin mektubunuzu okumasını sağlayın. Yorumlarını dikkate alın ama çok büyük değişiklikler önermesine, neredeyse sizin adınıza yeniden yazmasına da izin vermeyin. Noktalama, yanlış yazım ve dilbilgisi kuralları açısından sayısız defa gözden geçirin. Bu amaçla hazırlanmış uygulamaları kullanın.
Siz yazın, yazdırmayın. Asla "esinlenmeyin".
Kommentare